ISSN 2687-4318

 

Tüm Dergi Açılır Sayfa

Formatında

 

 

Kapak

1. Kapak Sayfası

Sayfa I

Editörden

2. Tasarım Stüdyoları ve Hesaplama

Gülen Çağdaş, Sema Alaçam, Ethem Gürer

Sayfa V

Makaleler

3. Mimari Tasarım Stüdyosunun Karmaşık Sistem Kavramsal Çerçevesinde Değerlendirilmesi

Gülbin Lekesiz, Ethem Gürer

Sayfa 1-26

Lekesiz, G. & Gürer, E. (2022). Mimari tasarım stüdyosunun
karmaşık sistem kavramsal çerçevesinde değerlendirilmesi.
JCoDe: Journal of Computational Design, 3(2), 1-26.
https://doi.org/10.53710/jcode.1135984

ÖZET

Mimari tasarım stüdyosu mimarlık eğitiminin önemli bir parçasıdır. Stüdyonun dinamik bir süreç olması, zengin etkileşim ağlarının var olması, çeşitli aktivitelerin birlikteliğinden oluşması gibi özellikleriyle bir karmaşık sistem gibi davranması çalışmanın hipotezini oluşturmaktadır. Karmaşık sistem araştırmaları pek çok disiplinde yeni bakış açıları yaratmıştır. Eğitim konusunda da yapılan çalışmalara literatürde rastlanmaktadır. Bununla birlikte mimari tasarım stüdyosunu karmaşık sistem perspektifinden incelemek çalışmanın literatüre özgün katkısıdır. Makale, stüdyoyu karmaşık sistem olarak ele alarak stüdyonun verimliliğini arttırmanın yollarını aramaktadır. Öğrenci ve yürütücü etkileşimlerini içeren pedagojik yaklaşımın doğası gereği bunu nicel araştırma yöntemleriyle değerlendirmek zordur. Bu yüzden, bu çalışmada etkileşimleri gözlemlemek ve değerlendirmek için en uygun yöntem nitel araştırma yaklaşımı olarak kabul edilmiştir. Çalışma öncelikle mimari tasarım stüdyosunu sistematik bir yaklaşımla incelemektedir. Ardından karmaşık sistemler ve karmaşıklık kavramı tartışılmıştır. Makalenin devamında mimarlık eğitimi ve mimari tasarım stüdyosunun karmaşık sistem perspektifinde değerlendirmesi literatür araştırması ve vaka analizi yöntemiyle sunulmaktadır. Araştırma kapsamında dört farklı ikinci sınıf mimari tasarım stüdyosu, etkileşimleri ve örgütlenmeleri bakımında vaka çalışması olarak incelenmiştir. Süreç boyunca gerçekleşen senaryolar makale kapsamında oluşturulan özgün bir dille üretilmiş diyagramlar aracılığıyla sunulmaktadır. Ardından tümevarım yöntemiyle bütünsel değerlendirmesi sunulmuştur. Son olarak ise tüm bulgular tartışmaya açılmaktadır. Yapılan araştırmalar ve gözlemler doğrultusunda karmaşık sistemlerle stüdyonun benzerlikleri açıklanmıştır. Mevcut durumun değerlendirmesinin yanında gelecek senaryoları sunulmaktadır. Gelecekte karmaşık sistem prensibinde bir stüdyo kurgulamanın gereksinimleri açıklanmaktadır. Karmaşık sistemlerin stüdyoya uyarlanabilecek davranışları sıralanmıştır. Bu davranışların uyarlanabilmesi için uygulanması gereken prensipler sunulmuştur. Böylece mimari tasarım stüdyosu için yeni bir pedagojik yaklaşım önerisi geliştirilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Karmaşık Sistemler, Mimari Tasarım Stüdyosu, Sistem Teorisi, Öz-örgütlenme.

4. Tasarım Stüdyosu için Kolektif Zeka Modeli

Muhammet Ali Heyik, Meral Erdoğan

Sayfa 27-58

Heyik, M. A. & Erdoğan, M. (2022). Tasarım stüdyosu için kolektif zekâ modeli. JCoDe: Journal of Computational Design, 3(2), 27-58.
https://doi.org/10.53710/jcode.1138820 

ÖZET

Mimarlık eğitiminde kurumsal altyapının, eğitimcilerin ve öğrencilerin hızlı bir adaptasyon geçirdiği pandemi dönemi yakın geçmişin imkânsız görülen kalıplarını sorgulamaya açmaktadır. Araştırma kapsamında çevrimiçi ve hibrit öğrenme ekosistemi içerisinde tespit edilen temel güçlüklere karşı kolektif zekâ (KZ) modelinin geliştirilmesi ve tasarım sürecinin iyileştirilmesi amaçlanmaktadır. Tasarım sürecinde KZ iş birliği, sosyal öğrenme ve problem çözme olmak üzere önemli potansiyellere sahiptir. Bu doğrultuda çeşitli aktörleri içeren üç temel stüdyo modülü geliştirilmiştir. Her bir modül iş birliği, grup etkileşimi ve uzlaşıya yönelik KZ olanaklarının stüdyo ortamına entegrasyonunu ve etkilerinin ölçümlenmesini hedeflemektedir. Geliştirilen kartografya tabanlı platformlar tespit modülünde (M1) iş birliğini, öneri modülünde (M2) gruplar arası etkileşimi, uzlaşı modülünde (M3) ise kullanıcı katılımını esas almaktadır. Uygulama sonrası modüllerin etkileri bu işlevlere bağlı çeşitlenen faktör ve ifadeler üzerinden ölçümlenmektedir. Araştırma sonuçları modüler olarak ve modüllerin KZ modelini oluşturma potansiyelleri ve sınırlılıkları ile tartışılmaktadır. Süreç, çıktı ve katılımcı deneyimlerinden elde edilen bulgular, sade ve uygulaması oldukça pratik biçimde kurgulanan KZ modüllerinin özellikle pandemi dönemi kriz şartlarını fırsata çevirme potansiyelini ortaya koymaktadır. Modüllerin farklı bağlamlarda test edilmiş olmaları uyarlanabilirlikleri ve sınırlılıklarının belirlenebilmesi için önemlidir. Burada ölçümlenen üç modüle ilişkin faktörler KZ modelinin stüdyo sürecinde bütüncül biçimde kullanılabileceğini göstermektedir. Diğer taraftan karşılaşılan sınırlılıklar deneysel uygulamalarla tespit edilerek geliştirilebilir niteliktedir. Araştırma kendi bağlamında test ettiği özgün stratejilere sahip modülleri ile devam eden uygulama süreci için gelişime açık bir niteliğe sahiptir.

Anahtar Kelimeler: Kolektif Zekâ, Tasarım Eğitimi, Kartografya, Kamusal Mekân.

     TAM METİN (TR)        

5. Temel Tasarım Stüdyosu: Bilgisayar Oyunu Tabanlı Yaklaşımı Anlamak ve Tasarlamak

Emirhan Coşkun, Gülen Çağdaş

Sayfa 59-86

Coşkun, E. & Çağdaş, G. (2022).Temel tasarım stüdyosu: Bilgisayar oyunu tabanlı yaklaşımı anlamak ve tasarlamak. JCoDe: Journal of Computational Design, 3(2), 59-86.
https://doi.org/10.53710/jcode.1167799

ÖZET

Günümüzde hesaplamalı tasarım düşüncesi ve yaklaşımlarının, bireylerin algılama ve ifade biçimlerini; yaşam pratiklerini sürekli bir değişime ve dönüşüme uğrattığı önemli bir gerçekliktir. Bu dönüşüm, eğitim anlayışlarında da değişiklikleri tetikleyerek, öğretmeden daha çok öğrenmeye odaklanan stratejilerin geliştirilmesine öncülük etmektedir. Tasarım eğitiminin kendine özgü dinamikleri yapısında bulunduran bir sistem olması, öğrencilerin farkındalıklarını, anlama ve yapabilme becerilerini, yaratıcı düşünce ve sorgulama kabiliyetlerini geliştirmeye yönelik yaklaşımların gerekliliğini ön plana çıkarmaktadır. Bu bağlamda enformel yaklaşımlar, öğrencilerin problem çözme yeteneklerinin gelişmesi ve yaratıcı tasarım sürecini deneyimlemeleri açısından temel tasarım eğitiminde kullanılan yaklaşımlardandır. Öğrencilerin kavramsal fikirler geliştirmesinde; fikirlerin temsiliyetinde çeşitlilik oluşturacak bir deneyim ortamının oluşmasına imkan veren enformel pratiklerin kurgulanması büyük önem taşımaktadır. Tasarım sürecinin görselleştirilmesi, düşünerek keşfetme, alternatiflerin denenmesi ve rastlantısallık enformel pratiklerin temelini oluşturan katmanlardır. Bu makale tasarım eğitiminde enformel eğitim yaklaşımlarının yansıması olarak, günümüzün popüler medyalarından olan bilgisayar oyunlarının kullanımını ele almaktadır. Etkileşimli bir araç olarak oyunlar kullanılarak, tasarlama eylemini öğrenme deneyimi üzerinden sorgulatan bir öğrenme çerçevesi oluşturma hedeflenmektedir. Çalışma, mimarlık ve tasarım eğitimine yeni başlayan 1.sınıf temel tasarım dersini alan öğrenciler ile gerçekleştirilmiştir. Süreci anlamak ve doğru değerlendirmeleri yapmak adına, çalışma kapsamında geleneksel tasarım yaklaşımı ve oyun tabanlı yaklaşım bir arada ele alınmıştır. Öğrencilerle beraber yapılan uygulamaların yanı sıra temel tasarım dersi yürütücüleriyle de görüşmeler ve anketler yapılarak, tasarım süreci ve çıktılar değerlendirilmiştir. Oyun tabanlı yaklaşımın, temel tasarım eğitimi bağlamında alternatif yaklaşımları içeriğinde barındırması, güncelliğini koruması ve etkin bir öğrenme ortamı sağlayabilecek bir çerçeve oluşturması için öneriler geliştirilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Temel tasarım, Tasarım Eğitimi, Bilgisayar Oyunları, Oyun Tabanlı Yaklaşım, Enformel Yöntem

6. Dijital Tasarım Çağında Doğaçlama Yaparak Öğrenmek

Mert Ulusavaş, Ethem Gürer

Sayfa 87-110

Ulusavaş, M. & Gürer, E. (2022). Dijital tasarım çağında doğaçlama yaparak öğrenmek: Tasarım Charettelerinin hesaplamalı kavramsallaştırılması. JCoDe: Journal of Computational Design, 3(2), 87-110.
https://doi.org/10.53710/jcode.1143874

ÖZET

Günümüzde teknoloji büyük bir hızla gelişmektedir. Teknolojinin mimarlık alanındaki yansımaları tasarım ve üretim süreçleri bağlamında kendini göstermektedir. Geleceğin mimarlarının bu teknolojiyi kullanabilmeleri ve katkı sağlayabilmeleri ise ancak mimarlık eğitimi süreçlerinin güncellenmesiyle olacaktır. Sayısal tasarım ve fabrikasyon laboratuvarları eğitim sürecinin bir parçası haline gelmelidir. Bu bağlamda çalışmanın amacı sayısal fabrikasyon yöntemlerinin mimarlık eğitimi ile bütünleştirilmesine yönelik uygulanan bir dizi egzersizin sürecini ve sonuçlarını paylaşmaktır. Uygulanan egzersizler çok yönlü bir yapıya sahiptir. Egzersizlerin kurgulanma sürecinde konstrüktivist öğrenme süreçleri, üstbiliş kavramlarının yanı sıra ters-yüz edilmiş sınıf modeli, portfolyo değerlendirmesi gibi yöntemler kullanılmıştır. Öğrencinin ders sürecinde aktif rol oynadığı konstrüktivist öğrenme süreci egzersiz kurgusunun temelini oluşturmaktadır. Bu aşamada öğretme eyleminin yerini öğrenme eylemi almaktadır. Çalışma kapsamında dört adet egzersiz uygulaması yapılmıştır: Cisim açılımı, teselasyon, dilimleme, katlama ve dökme. Egzersiz süreçlerinin başarısını ölçmek için portfolyo değerlendirme yöntemi ile elde edilen veriler kullanılmıştır. Bu bağlamda öğrencilerin portfolyolarında “Sizce bu çalışmanın amacı nedir?” ve “Bu çalışmadan ne öğrendiniz?” sorularına verdikleri cevaplar ile egzersizlerin amacı ve öğrenim çıktıları arasında karşılaştırmalar yapılmıştır. Çalışmanın sonucunda öğrencilerin parametrik model oluşturma, bu modeli sayısal üretim süreci için hazır hale getirme ve sayısal üretim dosyasının hazırlanması konularında bilgi sahibi oldukları gözlenmiştir. Öğrenciler sayısal fabrikasyon yöntemleri ve araçlarının sahip oldukları potansiyellerin farkına varmaya başlamışlardır. Öğrenciler sayısal üretime ve simülasyona yönelik bilgisayar programlarını kullanabilmeyi başarmışlardır. Bu durum, lisans düzeyinde sayısal fabrikasyon yöntemlerinin başarılı bir şekilde yürütülebileceğini göstermektedir.

Anahtar Kelimeler: Sayısal tasarım, Sayısal fabrikasyon, Konstrüktivist eğitim, Yaparak öğrenme.

7. Sayısal Fabrikasyon Yöntemlerini Mimarlık Eğitimi ile Bütünleştirmek

Selin Oktan, Serbülent Vural

Page 111-134

Oktan, S. & Vural, S. (2022). Integrating Computational Fabrication Methods with Architectural Education. JCoDe: Journal of Computational Design, 3(2), 111-134.
https://doi.org/10.53710/jcode.1149803

ÖZET

Günümüz tasarım ürünlerinde, yapay zeka kullanımı oldukça görünür olmaya başlamıştır. Fakat, bu yeni teknolojinin tasarım alanında faydacı kullanımı, insan makine arasındaki ilişkinin yanında elde edilen son ürüne katkısıyla ilgili soru işaretlerini de beraberinde getirmektedir. Sandalye tasarımı özelinde gerçekleştirilen bu çalışma, yapay zeka olgusunun tasarımcı katkısı olmadan bir sandalye tasarımını ne kadar ortaya koyabileceğini üretken tasarım sistemine sahip bir yazılımdan elde edilen sonuç tasarım çıktıları üzerinden yapılan analizlerle ele almaktadır. Bunun yanında, üretken tasarımın tasarım sürecindeki katkısı form, malzeme ve üretim teknolojisi bağlamında irdelenmiştir. Bu bağlamda, çok yapılı/kompleks bir tasarım ürününü oluşturmada tasarımcının rolünün göz ardı
edilemez olduğunu ortaya koymaktadır.

Anahtar Kelimeler: Sayısal Tasarım, Tasarım Araçları, Tasarım Araştırması, Mobilya
Tasarımı, Yapay Zeka

8. Mimarlıkta Kinetik ve Otomasyon Ara Kesitinde Etkileşimli Sistemleri Tasarım Stüdyosu Üzerinden Deneyimlemek

Dilan Öner, Neşe Çakıcı Alp

Page 135-158

Alp, N.Ç. & Öner, D. (2022). Mimarlıkta kinetik ve otomasyon ara kesitinde etkileşimli sistemleri tasarım stüdyosu üzerinden deneyimlemek. JCoDe: Journal of Computational Design, 3(2), 135-158.
https://doi.org/10.53710/jcode.1142652

ÖZET

Farklı disiplinlerin zaman içinde gelişim göstermesi, disiplinlerin iç içe geçmesini ve kaynaşarak birbirlerini geliştirmelerini sağlamıştır. Mekanik, elektronik ve gömülü hesaplama araştırmalarının mimarlık disiplinine -özellikle de kinetik mimariizomorfik yakınsaması ile mimarlıkta etkileşimli kinetik sistemler son 10 yılda etkin biçimde kullanılmaya başlanmıştır. Bu bağlamda etkileşimli kinetik mimariyi bir transdisipliner çalışma olarak değerlendirmek mümkündür. Yenilikçi ve özgün mimari çözümlerin üretilmesinde diğer disiplinlere ait sayısal bilgiyi, mimariye tasarıma aktarabilmesinin önemi gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Bundan dolayı, mimarlık öğrencilerinin endüstri 4.0 çağında sayısal bilgiyi okuyabilir olmaları ve bunu deneyimlemeleri önemlidir. Bu amaçla çalışma kapsamında, otomasyon teknolojilerinin tasarım stüdyosuna olan entegrasyonu araştırılmıştır. Bu nedenle, farklı disiplinlere ait sayısal bilgiyi kullanabilmek için, mimarlık bölümü 2. sınıf tasarım stüdyosu dersinde, toplam sekiz öğrenci ile, çeşitli aşamalardan oluşan bir eğitim metodolojisi, üç hafta süren transdisipliner ampirik stüdyo çalışması üzerinden deneyimlenmiştir. Tasarım stüdyosu dersinde öğrencilerden, Kocaeli İli İzmit ilçesinde tasarlanacak olan performans sanatları merkezini cephesinde kullanılmak üzere, kinetik bir yüzey tasarlamaları istenmiştir. Bu makalede, 2. Sınıf mimari tasarım stüdyosu kapsamında, kinetik sistemlerin ve gelişen otomasyon sistemlerin mimarlık eğitime dahil edilme metodolojisi ve ortaya çıkan nihai ürünler (prototipler) aktarılmış ve üretilen prototipler belirli kriterler üzerinden değerlendirilmiş ve öğrencilerin, mimari tasarım ve üretim sürecinde diğer disiplinlere ait sayısal bilgiyi kullanabilme kabiliyetleri analiz edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Kinetik Mimari, İnteraktif Mimari, Tasarım Stüdyosu.

 9. 21. Yüzyıl Öğrencileri için Hesaplamalı Düşünmenin Mimarlık Eğitimine Pedagojik Uyumu

Elif Öksüz Uncu, Gülen Çağdaş

Page 159-172

Uncu Öksüz, E. & Çağdaş G. (2022). Yüzyıl öğrencileri için hesaplamalı düşünmenin mimarlık eğitimine pedagojik uyumu. JCoDe: Journal of Computational Design, 3(2), 159-172.
https://doi.org/10.53710/jcode.1146123

ÖZET

21. yüzyıl öğrencileri (Y ve Z Kuşakları) için, Hesaplamalı Düşünme (HD) kavramı, farklı öğretim yöntemleri ve stratejileri ile yükseköğretimde kapsayıcı bir şekilde teşvik edilmektedir. Ancak bu süreçte geliştirilen ve uygulanan stratejilerin iki farklı kuşağı kapsaması eğitim pedagojisi açısından dikkate değerdir. Nitekim yaklaşık on yıldır, sınıflardaki öğrencilerin büyük çoğunluğunu Z Kuşağı oluşturmaktadır. Y Kuşağı’nın aksine, Z Kuşağının günlük yaşamlarının bir parçası olarak teknolojiye bağlılığı onları ‘gerçek dijital yerliler’ olarak tanımlamaktadır. Bu kuşağın Y Kuşağı’ndan farklı özellikleri, öğrenme ihtiyaçlarını karşılayan optimal ve bütünsel bir öğrenme ortamı sağlamak için eğitim uygulamalarının, pedagojilerinin ve öğretim yaklaşımının yeniden düşünülmesini gerektirmiştir. Bu kuşak öğrencileri beceri odaklıdır, ancak aynı zamanda tekrarlarla güncellenebilen ve geliştirilebilen yaşam boyu öğrenme becerilerini de benimserler. Odaklanmak, kendi hızlarını belirlemek ve öğrenmelerini anlamlandırmak için bireyselleştirilmiş öğrenmeyi, ilgi çekici ve görsel öğrenme ortamlarını tercih ederler. Ama aynı zamanda, bir özdeğerlendirmeye ve öğrenirken anında ve bireysel geri bildirime ihtiyaç duyarlar. Bu bağlamda, bu makale Hesaplamalı Düşünme kavramına dair çağdaş yaklaşımı inceleyerek, 21. yüzyıl öğrencileri için zihinsel bir araç olarak bilişsel katkılarını ele almakta; Z kuşağına yönelik mimarlık eğitiminde HD’nin pedagojik uyumunu tartışmaktadır. Mimarlık eğitiminde mevcut pedagojik çerçeve içinde hesaplamalı düşünmeyi öğretmenin zorluklarını, Z Kuşağının öğrenme tercihlerine ve niteliklerine yer vermektedir. 21. yüzyılda mimarlık öğrencileri, erken dönemlerden başlayarak eğitimleri boyunca dijital tasarım araçları ve etkileşimli araçlarla çalışmaktadır. Öğrencilerden tasarımlarında hesaplama açısından pahalı çözümlerden kaçınarak dijital teknolojilerle yaratıcı, etkili ve verimli çalışmaları beklenmektedir. Ve bu tür bir katılım, öğrenciler ve eğitimciler için yeni bir dizi iş akışına uyum sağlamayı beraberinde gerektirmektedir. Başka bir deyişle, tasarım teknolojilerinin farklı şekillerde aktif olarak kullanılması, hem öğrencilerin hem de tasarım eğitimcilerinin bilişimsel düşünme konusunda yetkin olmasını gerektirmektedir. Öte yandan çoğu mimarlık okulunda, öğrencilerin dijital teknoloji yetkinliği, bilgisayar okuryazarlığı veya bilgisayar destekli tasarım teknolojilerindeki teknik becerileri ile bağlantılıdır; ve genellikle bu beceriler ‘Bilgisayar Destekli Tasarım’ dersleri kapsamında ele alınmaktadır. Mimarlık okullarında teknolojik donanımın yetersiz olması halinde eğitimciler, kalabalık sınıflarda standartlaştırılmış ders alıştırmalarını tercih etmekte ve öğrencilerinin bireysel öğrenme ihtiyaçlarını göz ardı etmektedir. Bu nedenle, öğrenciler becerileri için anında geri bildirim alabilseler de eğitimciler, öğrencilerin bilişsel becerilerini bireysel gereksinimlerine göre değerlendirmekte zorlanmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Bilişsel Beceri, Hesaplamalı Düşünme, Mimarlık Pedagojisi, YKuşağı, Z-Kuşağı.

10. Genetik Algoritmalar Aracılığıyla Çevreye Duyarlı Kinetik Yapı Tasarımı Önerisi

Can Müezzinoğlu

Page 173-196

Muezzinoğlu, C. (2022). Genetik Algoritmalar Aracılığıyla Çevreye Duyarlı Kinetik Yapı Tasarımı Önerisi. JCoDe:
Journal of Computational Design, 3(2), 173-196.
https://doi.org/10.53710/jcode.1143711

ÖZET

Hesaplamalı tasarım araçları geliştikçe, üretken sistemlerin mimarlıktaki kullanımları giderek artmış, problem çözme aşamasında tasarımcıya sunduğu destek sayesinde mimarlığı beslemiştir. Çalışmanın temel konusu olan kinetik yapı tasarımı; hem hesaplamalı tasarım araçlarını, hem de biyolojik süreçleri mimari üretim sürecine dahil etmeye çalışmıştır. Projenin temel yaklaşımı, üzerinde çalışılan binanın tanımlanan zaman dilimlerine bağlı olarak, güneş ışığı ve rüzgâr gibi dış etkiler doğrultusunda gerçekleşen optimum form arayışı olarak tanımlanabilir. Çalışma üç aşamadan oluşmaktadır. İlk aşamada vaka analizi için seçilen alanın modellemesi yapılmıştır. İkinci aşamada Ladybug’tan toplanan verilerin ışığında genetik algoritmalar yardımıyla birim elemanları kullanarak yeni bir statik form önerisi getirilmiştir. Üçüncü aşamada ise önerilen yapı üzerindeki en fazla çevresel etkiye maruz kalan birim elemanlar kendi içerilerinde de daha küçük parçalara ayrılmış, bu parçalar özelinde yaz aylarında güneşin geldiği yöne doğru yüzey alanını azaltmaya çalışarak çok daha az ısınan, rüzgârın geldiği yöne doğru yüzey alanını arttırmaya çalışarak daha verimli havalandırabilecek bir kinetik sistem önerilmiştir. Kış aylarında da bunun tam tersini yapmaya çalışarak güneş ışığından gün içerisinde maksimum verimi almaya çalışırken rüzgârdan olabildiğince kaçınmaya gayret gösterecektir. Üretilen yapı formasyonu, enerji tüketimi azaltarak ve çevresel faktörlerle uyum içinde çalışarak bulunduğu çevreyle uyumlu ve sürekli dönüşüm potansiyelini içerisinde barındırması yönüyle de yaşayan bir organizmaya benzer şekilde davranır. Çalışmada, halihazırda var olan bir yapı üzerinde çalışılmış, bu yapıya alternatifler üreterek alternatif yapıyla orijinal yapı arasında tanımlanan uygunluk fonksiyonlarına göre karşılaştırılması yapılmaya çalışılmıştır. Hesaplamalı tasarım araçlarının stüdyo ortamına aktarılması; tasarımcıların hesaplamalı tasarım araçlarının aslında tasarımın dönüşlü yapısını desteklediğini keşfederek tasarım araçlarını tasarıma katkı sağlayan bir düşünme yöntemi olarak kavramaları potansiyelini içerisinde barındırması yönüyle önemlidir.

Anahtar Kelimeler: Kinetik Mimarlık, Gökdelen Tasarımı, Üretken Sistemler, Genetik Algoritmalar, Optimizasyon, Pareto Front

10. Kamusal Acil Durum Senaryoları için Karar Destek Aracı Önerisi

Tuğçe Gökçen, Belinda Torus

Page 197-218

Gokcen. T. & Torus, B. (2022). Kamusal acil durum senaryoları için karar destek aracı önerisi. JCoDe: Journal of Computational Design, 3(2), 197-218.
https://doi.org/10.53710/jcode.1144777

ÖZET

Çeşitli acil durum veya doğal afet koşulları gündelik yaşamın sürdürülmesi, refah, sağlık, ekonomi ve stratejik planlama ve yönetim gibi hayatın birden çok yönünü etkileyen göz ardı edilemez sonuçlar doğurmaktadır. Bu gibi olağandışı durumların neden olduğu sorunlarla mücadele etmek, her birinin kendine özgü acil durum plan ve operasyonları gerektirmesi sebebiyle zorlu olabilmektedir. Öte yandan çok çeşitli olası acil durum senaryolarında bile, herkes için ortak bir zorluk vardır: erişilebilirlik. Çalışmanın amacı iş yükü, karmaşıklık ve zaman yönetimi nedeniyle acil durumlarda müdahale çözümlerini etkileyebilecek ve geciktirebilecek insani faktörleri olabildiğince ortadan kaldırmayı hedeflemenin yanı sıra, müdahale aşamasında tesislerin erişilebilirliği ve tesis sayısının yetersiz olma hali sebebiyle meydana gelebilecek sorunların kriz anında üstesinden gelmektir. Bu çalışma, acil durum senaryolarında sürdürülebilir yaşam için temel hususları belirleyerek, öncelikli olarak vazgeçilemez geçici tesisleri stratejik olarak tahsis etmek için herhangi bir acil durum senaryosu için kullanılabilecek bir karar destek aracı önererek, olağanüstü durumlarda bile refahı ve sürdürülebilir bir günlük yaşamı güvence altına alacak bir yöntem önermektedir. Olağandışı durumlar her koşulda tesislere erişim için zorluklara sebep olur ve bu gibi durumlarda tesislerin erişilebilir mesafelerde ve yeterli sayıda temin edilebilmesi hayati önem taşımaktadır. Önerilen araç, acil durum yönetimlerinin müdahale aşamasında nüfus yoğunluğunu dikkate alarak karşılanamayan talepler için mümkün olan en az mesafede geçici tesisler sağlamayı hedeflemektedir. Önerilen araç, afet ve acil durum yönetimi başkanlıkları, STK’lar, belediyeler ve devlet kurumları tarafından kullanılabilirken hızlı ve vakaya özgü sonuçlar sunarak, ilçenin nüfus yoğunluğuna göre kesinleşmiş uygun bölgeler önererek insani hataları ortadan kaldırma potansiyeline sahiptir. Olası bir senaryoyu ortaya koymak için bir sel vakası üzerinden olay örneği yapılmıştır. Son bölüm önerilen aracın acil durum plan olasılıklarını, kısıtlamalarını ve fizibilitesini ortaya koymaktadır.

Anahtar Kelimeler: Acil Durum Planlaması, Geçici-Tamamlayıcı Ünite Ataması, Karar Destek Aracı.

©2023 Journal of Computational Design & The Rectorate of Istanbul Technical University. All rights reserved.
Your continued use of this site signifies that you accept the terms of use.

Creative Commons License
The papers published in JCoDe are licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.

Istanbul Technical University | Faculty of Architecture